top of page
Yazarın fotoğrafıShiv

Tekrar denemek için bir bozuk para atınız.

Güncelleme tarihi: 14 Ara 2021

Galiba kendimi tekrar keşfetmeye başlıyorum. Aynı dağlıkların ve tepelerin üzerinden geçiyorum. Eskiden durup keyif aldığım ama unuttuğum yerleri tekrar tekrar izliyorum. Akan sular daha da kurumuş, yeşillikler sararmış, ağaçların hepsi kelleşmiş durumda. Veba mı uğramış buraya yoksa başka bir hastalık mı bilmiyorum ama canlılık adına oldukça verimsiz, dip durumda.


Ruh sağlığımdan bahsediyorum tahmin edersiniz ki. Canlı renkler eskisi gibi değil. Kara bir sonbahar. Sanki siyah-beyaz bir sinema filmi izler gibi. Etraftaki her cam kırık. Kapılar rüzgarla beraber vurup duruyor. Yıllar önce özenle, hazla inşa edilen her şey darmadağın olmuş. Yaşadığım stres sebebiyle demode olmaya yüz tutmuş. Ama bu ufak detaylar gülümsetiyor beni geçmişi hatırlatıp. Özlüyorum o neşeyi, masumiyeti.


Sebebini çok iyi biliyorsunuz sizler de. Bir hastalık değildi bu. Evet bir hastalık olabilir ama sadece hastalık değildi bu. Ruh'un sahibine biat etmenin bedeliydi ölüme bu kadar yakınlaşmak. Halk tarafından istenilmeyen sahip, tabii ki arkasında bir yıkım bırakacaktı.

Hangi derebey istenilmediği yerden giderken sessiz ve sakin kaldı ki ondan da böyle bir tavır bekleyelim. Aslında beklediğim hiçbir şey gerçek olmadı. Bunu beklemek de bana yakışırdı, bir aptala.


Sizin için özetleyim giderken neler olduğunu; İçinden geçti.


Kendisine bir yazı yazmıştım, ödevine yardımcı olmak adına. Aşkı kumara benzetmeye çalışıp, aslında insanın zaten bireysel mutlu olabileceğini, aşk gibi basit olmayan bir oyuna girip, daha da mutlu olmak adına neden böyle bir zar attığını sorgulamıştım o yazıda. Onun da hoşuna gitmişti o yazı. Çünkü aşık olmak onun için biraz illüzyondu o dönem. Bir tiyatro gibi.


Bu yazıya ve bu illüzyona bir cevabım var, neden 'muhtaç' olduğumuzu anlatan; sevgiye, aşka. O beni dinlemedi asla ama buraya yazmak için can atıyorum zamanı gelince.


Kendimi tekrar keşfediyorum, evet. Toprağın neye, ne kadar uygun olduğunu öğrenmeye çalışıyorum. İklimi kabullenip ona aykırı davranmamaya özen gösteriyorum. Becerilerimi ve zafiyetlerimi tekrar görüyorum. Kabulleniyorum eksiklerimi, tahammül sınırlarımı.


Ama bir mantar olmanın güzel yanlarından biri, ölümün asıl yakıtınız olmasıdır. Arkasında bıraktığı yıkımlar ve kırıklar, bir mantar için tekrar doğuşun en büyük işareti. Dinlediğim müzikleri, izlediğim filmleri tekrar izliyorum. Okumaya başlıyorum tekrar. Tekrar çıkıyorum bazı dağları ve tepeleri, bana unutturduğu. Bana benim kim olduğumu tekrar hatırlatacak şeyleri yapmaya çalışıyorum. Daha önceden göremediğim çatlakları bulup dolduruyorum, daha sağlam kalması için.


Özüme dönüyorum, tekrar canlanabilmek için.






34 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


bottom of page