top of page
Yazarın fotoğrafıShiv

Karar Mekaniği ve Uygulamaları, K101

Bir bebeğin karar alma yetisi yoktur. Bu yüzden ebeveynleri ya da doktoru tarafından yaşamına sağlıklı devam edebilmesi için önceden alınmış kararlar uygulanır. Hatta bu kararlar öyle bir kıvama gelir ki; gideceği okul, alacağı eğitim, arkadaşları, yaşayacağı hayat dahi ailesi tarafından tercih edilir. Daha sonra modern bir insan gibi giyinmeyi, alışveriş yapmayı, para kazanmayı ve kendi başına hayatını idame ettirmeyi öğrenmeye başlar. Peki bu bebek zamanı gelince bu sistemi rahatsız bulup içinde olmaktan vazgeçmek isterse, ne yapması gerektiğini kime sormalı?


Hayvanlar, bitkiler, gezegenler, yıldızlar aklınıza gelebilecek her şey ama her şey. Hiçbirinde karar alma mekanizması yok. Bir niyet yok. Önceden kurguladıkları istekler ve arzular yok. İçgüdülere göre yaşamayı sakın binalar, saraylar ve roketler inşa etmekle kıyaslamayın. Lütfen.

En büyük farkımız, aslında en büyük lanetimiz oluyor. Sana zihnini kullanmayı öğretenler, yaptığın her şeyde bir mantık aramanı söyleyenler, seni bu lanetin içine çekiyor aslında. Ve sormaya başlıyorsun kendine, neden bu böyle ?

Düşünme ve kurgulama arzusunu, iyi niyetle uygularsak bu durumun insanlık adına büyük bir avantaj olacağını kabul etmiş durumdayız ama yok öyle bir dünya.

Kabullenilmesi gereken şey; saf iyi ya da kötü diye bir şeyin olmadığı. Aslında iyi ya da kötü diye bir şeyin de olmaması gerekliliği. Bir bütünlük ve tekillik ama içinde aynı zamanda bireysellik de. Tanıdık geldi mi ?

İnsanın en büyük hatası belki de bu noktada. Daha iyisini arzulayarak, direkt kendisi için daha fazlasını istemesi... Havva'nın yediği elma gibi...


Tabii benim bir isteğim var, bahsetmek istediğim bir şey daha. Evrensel bir arzumuz var. Her maddede bunu görmek mümkün. Amacımız bizi saflaştıracak ve nötrleştirecek olanı bulmak. Daha kararlı yapı elde etmek için gerekli olan o 'antimaddeyi' bulmak aslında demek istediğim. Senin titreşimine uygun, bir başka sen ama karşı cinsten. Kütle çekimini yadırgayamayız, öyle değil mi ? :)


Aldığımız her karar, bizi bu farkındalıktan uzaklaştırıyor ki her günümüz binlerce karardan oluşuyor. İçinde bulunduğumuz bu evren ve kurgunun bir parçası olmayı reddedip, kendi kurgumuzu yaratıyoruz. Nesneyi, bizim keyfimiz için kullanmaya devam ettikçe, verdiğimiz her diyalektik karar ile doğadan, evrenden, 'kutsal kurgu'dan gittikçe kopmaya başlıyoruz.

Bizler 60 kuşağının söylediği ve Higgs'in ispatladığı gibi yıldız tozuyuz. Enerjinin kütle kazanması sonucu ortaya çıkan bütün nesnelerin en parlağıyız belki de. Ama dilim konuştukça, bir şeyler merak etme adı altında evrenin kumaşını iyi ve kötü diye kutuplaştırmaya devam ettikçe bu parlaklık gittikçe sönmeye başlayacak. İnsanların, bu olay örgüsünü yönlendirme arzusu arttıkça iki yana ayrılmış bir kumaş gibi kopmaya ve yarılmaya devam edeceğiz.


Sistemden vazgeçme isteği ve bu isteğin getirdiği acizlik hissinin ortaya çıkardığı muamma durumu, sistemin en vahşi taraflarından birisi. O kadar işgalci ve agresif ki sistem, onu reddedeni düşmanı sayıyor ve saygı duymuyor. Seçim hakkını veriyor ama senin anlık ya da kümülatif konumun umurunda değil. Neler yaşadığın, neler yaşattığın umurunda değil. Seni nelere maruz bıraktığı hiç umurunda değil. Sen yeter ki o çerçeve içerisinde seçim yap, onun için çabalamaya ve çalışmaya devam et. Kendin içinmiş gibi. İstersen sonunda doğada öl, diğerleri için adını reklam yapar geçer, o kadar basit.


Bu yüzden elimden geldiğince inisiyatif ya da karar almamaya çalışıyorum (Shecick, "Karar almama da bir karardır"). Bu yüzden umurumda değil, yapılacak seçimin benim için daha iyi ya da daha kötü olması. Bu sistem üzerindeki hiçbir karar, beni kutsal kurgudaki yerimden daha fazla bir öneme koymayacak. Giydiğin kıyafetin rengi, açtığın tünelin yenilikçiliği, uzay roketinin ne kadara mal olduğu ya da başka gezegenlerden getireceğiniz malzemeleri kaça satacağınız hiç ama hiç umurumda değil.


Sonsuza kadar mutlu yaşayınız ey efendiler. En zengin olarak hem de...

Asla ölmeden umarım.


G"Günaydın gecemin karanlığı, çoktan gitmeye başlamışsın, kendine iyi bak.


Kapak Görseli : Weltlich Gesetz-Johann Rudolf Wolf



23 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

ARDİNAL!

Sulu Beyin

Comments


bottom of page