Korlaşmış durumdayım. Soğuyamıyorum. Dizginleri kaçırdım elimden ve içinde bulunduğum akım oldukça şiddetli. Sorun şu ki; keyif alıyorum. Sürekli hissettiğim sancılı varoluş ağrısını, farklı bir duygu dolduruyor. Acının farklı versiyonu. Ama devamında gelen hırsa izin vermemeliyim.
Hümanist olma sebebim, hayatın, canlılığın kutsal olmasıydı. Bunu daha önce söyledim. Bu kadar cansız varlık içinde zihne sahip, bir canlı formda olmak 'bence' büyük talihsizlik. Ama bu durum özel ve kutsal. Canlılık, en büyük aykırılık.
Onun dışında her türlü insan ve insan yapımı şeyden nefret etmeye başlıyorum. İnsanların ve icatlarının gerçek amaçları ortaya çıktıkça üzüntüm, kırmızılaşarak yerini nefret ve öfkeye bırakıyor. Değer verdiğim olguların umarsızca tüketilip kenara atılması, insanların sadece idlerini yaşayarak hayatta kalma çabaları, beni her geçen gün daha da irite ediyor bu dünyadan.
Bir dönem esrar tükettim. Ve bana hissettirdiklerini (bilimsel açıdan çok da yanlış olabilir) anlatmak gerekirse; insanın kendi idine dönmesini sağlıyor. O durumda iken gördüğü ve hissettiği şeyleri oldukça özel zannediyor. Özel de zaten. İnsanı, üzerine çöken maddiyattan kurtarıyor ve sadece kafasına bir şey takılmadan nefes almasını sağlıyor. Ama düzenli olarak tüketilmesi durumunda sadece hayvan olarak yaşamanızı sağlayacak bir bitki kendisi.
İnsanlık tam olarak o noktada. Hayvan gibi yaşıyoruz. Keşke hayvan gibi yaşasak. Hayvanın bir niyeti yoktur, iç güdülerini yaşar. Bizler ise kötü niyetli bir hayvanız. Beynini sadece ama sadece kendi zevk ve çıkarı için bireysel olarak kullanan bir toplum. Hadi ama ya. Daha ne kadar kötü olacak bu. Söyleyeyim mi? Bunu keşfeden devletler, insanları(!) kontrol etmek için bilinçaltını kullanıyorlar. Joseph Goebbels'e ait olduğu söylenen "Büyük Yalan Yöntemi" hala devam ediyor. Daha tehlikeli ve daha sinsi..
Savaşsız toplum istenmesinin sebebi ne insanlığın? Her an öldürülmeden birilerinin kanını emmek, direkt öldürmekten çok daha faydalı olabilir değil mi?
Reklamcılık, markacılık, eşya kullanımı ve maddiyata olan bağın düzeltilmesi lazım. İnsanları çalışmaya azmettirmek için önlerine koyulan ödül sisteminiz patlamak üzere. Buna, bu şekilde devam edemezsiniz. Bilinçli ya da bilinçsiz her toplum bu karanlık düzende sahip olduğu bir miktar iyi niyeti de kaybediyor. Artık insanlar "bireysel arzulamak" yerine bireysel olarak kendini savunmaya geçiyorlar, arzularını karşıyabilmek için. Ve arzuların durmadan giderek arttığını gördük. Bu savunmanın şiddeti de giderek artacak. Ve sizin aciz iç işleriniz bu durumu durduramayacak.
İnsanlar delirmiyor. Deliliğin bir dahiyane yanı vardır.
İnsanlar zihinsizleşiyorlar. Yardım edin. Lütfen.
Kapak Çizimi: A Head Torn Apart - Soul-ParalyzedArt Şarkı falan yok.
コメント